Gül, bilinen en eski çiçeklerden biridir. Hatta Paris’te bulunan gül müzesinde milyonlarca yıl öncesinden kalma olan ev Misoyen döneminde yaşadığı tahmin edilen bir gül fosili bulunuyor. Tüm dünyada 26 bin farklı gül çeşidi olduğu düşünülüyor. Bu türlerden biri de yılbaşı gülüdür. Avrupa’da bir hayli popüler olan yılbaşı gülü, yılbaşlarında insanların birbirine göndermek için tercih ettiği çiçekler arasında yer alıyor.
Yılbaşı gülünün Avrupa’da çok popüler olmasının nedenlerinden biri kışın ortasında, yüksek dağlarda açıyor olmasıdır. Hatta bu özelliği nedeniyle bazı uzmanlar yılbaşı gülünün aslında bir gül olmadığını, farklı bir çiçek türü olduğunu, gülün o kadar soğukta açamayacağını düşünüyor. Halen bir gül olup olmadığı tartışılan yılbaşı gülü beyaz yapraklara sahip. Ancak yapraklarının kenarları pembe ve bu özelliği yılbaşı gülünün muhteşem görünmesini sağlıyor.
Avrupa’da “hellebotus niger” olarak adlandırılan yılbaşı gülü bu ismini ise yılbaşında açıyor olmasından alıyor. Genellikle 31 Aralık sabahında açmaya başlaması bu çiçeğin yılbaşı çiçeği olarak değerlendirilmesini de beraberinde getiriyor. Peki, bu çiçek nasıl keşfedildi, merak ediyor musunuz?
Avrupa’da oldukça yaygın bir şekilde bilinen bir efsaneye bakılacak olursa yılbaşı gülünü Madelon isminde bir çoban keşfetti. Madelon, fakir bir çobandı ve çocuğu sürekli hediye istiyordu. Ancak ona hediye alacak parası yoktu. Bir gece çocuğu ağlamaya başlayınca ona verebilecek özel bir şey bulmak için dağlara çıktı. Bunun üzerine aniden bir melek ortaya çıktı ve yılbaşı gülünü ona gösterdi. Daha önce hiç böyle bir çiçek görmeyen Madelon, yılbaşı güllerini toplayarak bir demek yaptı ve çocuğuna götürdü. Madelon o dağlarda sürekli gezdiğini ancak daha önce hiç böyle bir çiçek görmediğini söylediğinden bu çiçek mucizevi olarak da düşünülüyor.
